27 Şubat 2016 Cumartesi

Ekonomistlerden Konut Alım Satımı Açıklaması



Dünya inşaat harcamaları büyüme oranının 2016 yılında yüzde 4 ve 10,1 trilyon dolar seviyesinde olacağı öngörüsünü paylaşan Gürlesel, “2016 yılında inşaat sektörü için yüzde 2,5-3'lük büyüme beklentimiz var. İnşaat malzemeleri iç pazarda yüzde 2'lik büyüme, dış pazarda ise 16,5-17,5 milyar dolar arasında ihracat öngörümüz var.” diye konuştu.



"KONUTA TALEP DEVAM EDECEK"

Ekonomist, yazar Mahfi Eğilmez de konuşmasında dünya ve Türkiye ekonomisi ile ilgili düşüncelerini paylaştı. 2015'in dünya ve Türkiye için parlak bir yıl olmadığını aktaran Eğilmez, geçen sene Türk Lirası'nda yaşanan yüzde 25 oranındaki değer kaybına dikkat çekti. Ayrıca işsizliğin çift hanelerde gezindiğini belirterek, 2016'da işsizlik oranında fazla gerileme beklemediğini ifade etti. İşsizlikle birlikte istihdam da artış olduğuna vurgu yapan Eğilmez, nüfusun sürekli artış eğiliminde olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin 2016 yılında yüzde 4 civarında büyümesini beklediğini belirten Eğilmez, asgari ücret artışının ekonomiyi canlandırıcı etkisinin olacağını ve bunun yapı sektörünü olumlu etkileyeceğini söyledi. Bu sene enflasyonun yüzde 9 civarında kalmasını beklediğini dile getiren Eğilmez, Türk Lirası'nın dolar karşısında yüzde 12 civarında değer kaybetmesini beklediğini vurguladı.

Faizlerin düşmesiyle yatırım yapılacak alanın kalmadığını, dolayısıyla çoğu kişinin tasarruflarını çözüp bankadan kredi alarak gayrimenkule yöneldiğini öne süren Eğilmez, "Konuta talep devam edecek. Faizler böyle durduğu sürece insanların alternatif imkânı olmadığı müddetçe konuta talebin devam etmesini bekliyorum." diye konuştu.

"KONUTTAKİ GETİRİ BAŞKA YERDE YOK"

Ekonomist, yazar Mustafa Sönmez, Türkiye ekonomisinin 2015 yılında tahminen yüzde 4 oranında büyüdüğüne dikkat çekti. Türkiye gibi işsizliğin yüzde 10 civarında olduğu bir ülkede bu büyüme oranının yeterli olmadığını da belirtti. Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yüzde 3-4 büyüme oranıyla Türkiye yetinemez, bu oranı mutlaka yüzde 5-6 seviyesine çıkarmamız lazım. Türkiye'nin yüzde 4 büyümeyi nereden sağladığına baktığımızda inşaatın önemli katkı sağladığını düşünüyorum. Yatırım ve şantiye aşamasında çok ciddi hareket olmasa bile stokların eritilmesi, satılması ve emlak hareketi açısından önemli yer tuttuğu kanısındayım. Son yıllarda konut satışları sadece barınma amaçlı konut alımları değil, konutu yatırım aracı olarak görüp üzerinde getiri sağlamaya dönük ciddi bir talep söz konusu."

İllere göre konut fiyatlarına bakıldığında İstanbul'un çok ciddi şekilde ayrıştığının görüleceğini aktaran Sönmez, ayrıca şunları söyledi:

"Merkez Bankası'nın konut fiyat istatistikleri bize İstanbul'da konut fiyat artışlarının Türkiye ortalamasından epey yüksek olduğunu gösteriyor. 2015 yılında yaklaşık yüzde 26 nominal konut fiyat artışı olduğu görülüyor. 2015 yılında dolar yüzde 24 civarında değer kazanırken konut yüzde 26 civarında değer kazandı. Merkez Bankası'nın fiyat istatistiklerini tutmaya başladığı 2010 yılından beri İstanbul'da konut fiyat artışı yüzde 86 seviyesinde. Böyle bir getiri başka hiç bir şeyde yok. Yarı yarıya nakdi olan bile konut kredisi kullanarak konuta yatırım amaçlı yönelebiliyor. Konutun yatırım aracı olarak görülmesi ve bu yönden talep alması önemli bir eğilim. Bu eğilimin sürmesi ihtimali de yüksek gözüküyor."

Türkiye'nin iç talebe yönelmek durumunda kalacağını bildiren Sönmez, konut ve inşaat sektöründe yatırım amaçlı konut talebinin devam etmesini beklediğini belirtti.

"EN İYİ YATIRIM EN İYİ SAVUNMA ARACI: KONUT"

Finansal piyasalar uzmanı ve yazar Ali Ağaoğlu da inşaat sektörününün yılın ilk 9 ayında sadece yüzde 0,4 ile oldukça sınırlı bir büyüme göstermesine ve genel ekonomik büyümenin altında kalmasına rağmen 2015 yılında konut satışlarının yüzde 10,6 artarak 1,29 milyona ulaştığının altını çizdi. Ağaoğlu "Halkımız için konutun halen en önde gelen 'yatırım enstrümanı' olması, ekonomideki belirsizliklere karşın en iyi 'savunma aracı' olarak algılanması bu rekoru getirdi. " dedi.

Ağaoğlu, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin küresel 'büyüyememe' sorunundan doğrudan etkilendiğini, dış politikada yaşanan gerilimlerin de inşaat malzemeleri ihracatını olumsuz etkilediğini göründüğünü de dile getirdi. Ardından yeni dönemde ekonomiye ilişkin beklentilerini paylaşan Ali Ağaoğlu, önümüzdeki dönemde turizm, tekstil, enerji sektörlerinde yaşanan olaylardan dolayı bankacılık sektöründe karşılıklarda esnetilme beklendiğini aktardı. Ağaoğlu'na göre bankacılık sistemi eski sıkışmış yerinden birazcık gevşediğinde bir miktar kaynak aktarabilir hale gelecek. Dolar/TL kurunda 3,14-3,16 bandının üzerine çıkılması durumunda bir miktar sorun yaşanabilecek. Önümüzdeki dönemin kilit sorusu ise yeni merkez bankasının kim olacağı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder