Mehmet bey kötü bir baş ağrısıyla sabah uyanır. İlaç alır,
geçmez. Bir kaç gün sabreder, ağrı şiddetini arttırarak devam eder. Artık bu
şiddetli ağrıya dayanamaz doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler
verir, lakin Mehmet bey'in baş ağrısı artarak sürer. Üstüne birde baş ağrısı
yetmez gibi, gözleri de yaşarmaya başlar. Başka bir doktor getirilir. Mehmet
Efendi Adana'nın ileri gelenlerindendir, ağrısını kesene servet vaat eder.
Doktorlardan hiçbiri ağrıyı kesemediği gibi nedenini de bulamaz. Ev halkı
birbirine karışır, şiddetli baş ağrılarından akşamları uyuyamayan Mehmet
Efendiyi ev halkı Ankara'ya götürmeye karar verirler. Ankara'da en
iyi hekimler seferber olur. Test üstüne testler yapılır. Test sonuçlarına göre
Mehmet Bey çok iyi durumdadır. Katlanması zamanla zorlaşan baş ağrısı ve
gözyaşları yaşamı çekilmez hale gelmiştir. Ağrı kesici iğnelerle güçlükle
ayakta durmaya çalışan Mehmet Efendi bir ümitle daha acil şekilde yurtdışına
götürülür. O yıllarda sağlık alanında İsviçre popüler, Zürih'e gidilir.
Günlerce hastanede tedavi görülür. Ve Mehmet Bey'e teşhis konulamaz. Yerinden
kalkamayan Mehmet Bey'e ağrı kesici iğneler yapılır, evine gitmesi ve son
zamanlarını evinde geçirmesi önerilir. Mehmet Efendi tükenmiş, ev halkı
bitkin ve perişan. Eve dönüş hazırlıkları başlar. Mehmet Bey Adana'da
yayla evinde odaya yatırılır ve öleceği günü bekler. Mehmet Bey'in morali biraz
iyi olsun diye, eski berberi Osman'a haber verilir. Berber Osman yattığı yerden
kalkamayan Mehmet Bey'i traş ederken, adamcağız sıkıntısını anlatmaya başlar.
Berber Osman bir an düşünür. Bey'im der, sakın sizin burnunuzdaki kıl dönmüş
olmasın der ve bakar hah işte, kıl dönmüş. Mehmet Bey'in durgun bakışlarına
aldırmaksızın yanında getirdiği cımbızı aldığı gibi dönen kılı çeker. Ev halkı
Mehmet Bey'in yaylayı ayağa kaldıran bağırtısıyla odaya gelir. Berber Osman,
Mehmet Bey'in elinden güçlükle alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu 15 santimlik
kılla apar topar kovulur. Mehmet Bey'in kanayan burnuna müdahale edilir. Bir
sonra ki gün Mehmet Bey aylardır ilk defa uykusundan rahat uyanır. Gözlerinin
yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire
yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o
zaman keşfeder. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir.
Sapasağlam ayağa kalkan Mehmet Bey'i, Berber Osman'ı çağırtır ve ona bir
servet bağışlar. Osman Beylerin fikirleri var, dinlemek lazım. Bazen
büyük sorunların çok basit çözümleri olur. Burnundan kıl aldırtmayanların başı
çok ağrıyabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder