Osmanlı
ahşap mimarisinin en gözde iki merkezi olan Sultanahmet ve Zeyrek
bölgesi için uzmanlardan dikkat çeken uyarılar geldi. Bir tarafta
Suriyeli sığınmacılar, diğer yanda güncel yaşam şartları bu dünya kültür
mirası üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. “Mısırın piramitleri, Çin’in
imparatorluk sarayı, zigguratlar ne kadar dünya insanlığı için değerli
ise Zeyrek’teki ahşap yapılar da insanlık için değerlidir.” diyen Yüksek
Mimar Şimşek Deniz, “Bu yapılar aynı zamanda şehrin karakterini ortaya
koyuyor. Siz de bu kimlik ve evlerinizde dünyada bir değer ifade
ediyorsunuz. Yoksa yüksek katlı apartmanlarla siz hiçbir farklılık
ortaya koyamazsınız.” uyarısında bulundu.
Dünyanın
nadide kültür örneklerinden biri olan Osmanlı’daki ahşap yaşamı
İstanbul’da ayakta kalma mücadelesi veriyor. UNESCO tarafından da dünya
kültür mirası listesine alınan Zeyrek bölgesi bu alanlardan biri.
Türkiye’de sit alanı anlayışı 1970’lerden sonra başlıyor. Bu tarihe
kadar pek çok tarihi eser ve ahşap yapı kaybolup gitti. Uzmanlar 1985
yılında dünya kültür mirası listesine giren bu bölgeler için aynı
akıbetin yaşanmasından tedirginlik duyuyor. Çünkü hem betonlaşan şehir
yaşamı, hem de İstanbul’un göç ve sığınmacı toplayan yapısı bu miras
üzerinde tehdit unsuru oluşturuyor.
haberin devamı
http://www.evkolay.net/ahsap-yapilar-yerine-yuksek-katli-binalar-yaparak-farklilik-olusur-mu-haberdetay/?id=1574
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder