Dünya inşaat harcamaları büyüme oranının 2016 yılında yüzde
4 ve 10,1 trilyon dolar seviyesinde olacağı öngörüsünü paylaşan Gürlesel, “2016
yılında inşaat sektörü için yüzde 2,5-3'lük büyüme beklentimiz var. İnşaat
malzemeleri iç pazarda yüzde 2'lik büyüme, dış pazarda ise 16,5-17,5 milyar
dolar arasında ihracat öngörümüz var.” diye konuştu.
"KONUTA TALEP DEVAM EDECEK"
Ekonomist, yazar Mahfi Eğilmez de konuşmasında dünya ve
Türkiye ekonomisi ile ilgili düşüncelerini paylaştı. 2015'in dünya ve Türkiye
için parlak bir yıl olmadığını aktaran Eğilmez, geçen sene Türk Lirası'nda
yaşanan yüzde 25 oranındaki değer kaybına dikkat çekti. Ayrıca işsizliğin çift
hanelerde gezindiğini belirterek, 2016'da işsizlik oranında fazla gerileme
beklemediğini ifade etti. İşsizlikle birlikte istihdam da artış olduğuna vurgu
yapan Eğilmez, nüfusun sürekli artış eğiliminde olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin 2016 yılında yüzde 4 civarında büyümesini
beklediğini belirten Eğilmez, asgari ücret artışının ekonomiyi canlandırıcı
etkisinin olacağını ve bunun yapı sektörünü olumlu etkileyeceğini söyledi. Bu
sene enflasyonun yüzde 9 civarında kalmasını beklediğini dile getiren Eğilmez,
Türk Lirası'nın dolar karşısında yüzde 12 civarında değer kaybetmesini
beklediğini vurguladı.
Faizlerin düşmesiyle yatırım yapılacak alanın kalmadığını,
dolayısıyla çoğu kişinin tasarruflarını çözüp bankadan kredi alarak
gayrimenkule yöneldiğini öne süren Eğilmez, "Konuta talep devam edecek.
Faizler böyle durduğu sürece insanların alternatif imkânı olmadığı müddetçe
konuta talebin devam etmesini bekliyorum." diye konuştu.
"KONUTTAKİ GETİRİ BAŞKA YERDE YOK"
Ekonomist, yazar Mustafa Sönmez, Türkiye ekonomisinin 2015
yılında tahminen yüzde 4 oranında büyüdüğüne dikkat çekti. Türkiye gibi
işsizliğin yüzde 10 civarında olduğu bir ülkede bu büyüme oranının yeterli
olmadığını da belirtti. Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüzde 3-4 büyüme oranıyla Türkiye yetinemez, bu oranı
mutlaka yüzde 5-6 seviyesine çıkarmamız lazım. Türkiye'nin yüzde 4 büyümeyi
nereden sağladığına baktığımızda inşaatın önemli katkı sağladığını düşünüyorum.
Yatırım ve şantiye aşamasında çok ciddi hareket olmasa bile stokların
eritilmesi, satılması ve emlak hareketi açısından önemli yer tuttuğu
kanısındayım. Son yıllarda konut satışları sadece barınma amaçlı konut alımları
değil, konutu yatırım aracı olarak görüp üzerinde getiri sağlamaya dönük ciddi
bir talep söz konusu."
İllere göre konut fiyatlarına bakıldığında İstanbul'un çok
ciddi şekilde ayrıştığının görüleceğini aktaran Sönmez, ayrıca şunları söyledi:
"Merkez Bankası'nın konut fiyat istatistikleri bize
İstanbul'da konut
fiyat artışlarının Türkiye ortalamasından epey yüksek olduğunu gösteriyor. 2015
yılında yaklaşık yüzde 26 nominal konut fiyat artışı olduğu görülüyor. 2015
yılında dolar yüzde 24 civarında değer kazanırken konut yüzde 26 civarında
değer kazandı. Merkez Bankası'nın fiyat istatistiklerini tutmaya başladığı 2010
yılından beri
İstanbul'da
konut fiyat artışı yüzde 86 seviyesinde. Böyle bir getiri başka hiç bir şeyde
yok. Yarı yarıya nakdi olan bile konut kredisi kullanarak konuta yatırım amaçlı
yönelebiliyor. Konutun yatırım aracı olarak görülmesi ve bu yönden talep alması
önemli bir eğilim. Bu eğilimin sürmesi ihtimali de yüksek gözüküyor."
Türkiye'nin iç talebe yönelmek durumunda kalacağını bildiren
Sönmez, konut ve inşaat sektöründe yatırım amaçlı konut talebinin devam
etmesini beklediğini belirtti.
"EN İYİ YATIRIM EN İYİ SAVUNMA ARACI: KONUT"
Finansal piyasalar uzmanı ve yazar Ali Ağaoğlu da inşaat
sektörününün yılın ilk 9 ayında sadece yüzde 0,4 ile oldukça sınırlı bir büyüme
göstermesine ve genel ekonomik büyümenin altında kalmasına rağmen 2015 yılında
konut satışlarının yüzde 10,6 artarak 1,29 milyona ulaştığının altını çizdi.
Ağaoğlu "Halkımız için konutun halen en önde gelen 'yatırım enstrümanı'
olması, ekonomideki belirsizliklere karşın en iyi 'savunma aracı' olarak
algılanması bu rekoru getirdi. " dedi.
Ağaoğlu, yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin küresel
'büyüyememe' sorunundan doğrudan etkilendiğini, dış politikada yaşanan
gerilimlerin de inşaat malzemeleri ihracatını olumsuz etkilediğini göründüğünü
de dile getirdi. Ardından yeni dönemde ekonomiye ilişkin beklentilerini
paylaşan Ali Ağaoğlu, önümüzdeki dönemde
turizm, tekstil, enerji
sektörlerinde yaşanan olaylardan dolayı bankacılık sektöründe karşılıklarda
esnetilme beklendiğini aktardı. Ağaoğlu'na göre bankacılık sistemi eski
sıkışmış yerinden birazcık gevşediğinde bir miktar kaynak aktarabilir hale
gelecek. Dolar/TL kurunda 3,14-3,16 bandının üzerine çıkılması durumunda bir
miktar sorun yaşanabilecek. Önümüzdeki dönemin kilit sorusu ise yeni merkez
bankasının kim olacağı.